Mekke ve Medine’den döneli henüz bir ay oldu. O mübarek beldelere gidebilmeyi her duamda Rabbim’den istiyordum. Ummadığım bir zamanda hadi sende gel dedi Rabbim. Heyecanların en güzeliydi o yolculuk ve bugüne dek tüm yolculuklarımın en güzeli. Sanki bu dünyadan göç edip cenneti kazanmışım gibi sevinç ve coşku içerisindeydim.
Umre ziyaretimizin ilk etabında Mekke’ye vardık. Sabahın 7’sinde oradaydım. Başka bir alemdeydim sanki. Havası, gökyüzü her şeyi farklıydı. Pasaport işlemlerinden sonra otele vardık. Dinlenip yatsı namazından sonra ilk umremizi yapmaya gidecektik. Kabe’m ile aramda sadece dakikalar vardı. Uykusuzdum ama heyecandan uyuyamadım. Vakit geldi ve yola çıkarak Harem-i Şerif’e ulaştık. Başınızı önünüze eğin dediklerinde bütün samimiyetimle için için ağlıyordum. Ne kadar dua biliyorsam hepsini saymaya çalışıyordum.
Ve Kabe’mi gördüm. Bilincimi kaybettim sanki. Oradaki ben miydim? Rüyada mıydım? Ben oraya layık mıydım? Tam 16 gün Mekke’de kaldım. Rabbimin ne kadar takvalı kulları olduğuna o beldelerde tanıklık ettim. Rabbimden fazla bir şey isteyemiyordum. Sanki benim bütün dualarım kabul olmuş ve ben cennette gibiydim. Daha ne isteyebilirdim ki… Peygamberlerin ayak bastığı yerlerde bizde tavaf ediyorduk. Orada ben Rabbimin misafiriydim. Her zerresi değerliydi benim için. Yorgunluğu ve sıcağı dahil…Birkaç gün sonra o mukaddes beldelerin yerlisi gibi hissettim kendimi. Sanki hep oradaydım ve hep orada kalacak gibiydim… Ayrılık vakti gelince tek tesellim Medine’ye gideceğimiz oldu. Medine’nin maneviyatı daha yolda sardı içimi. Peygamberim (s.a.v) beni davet etmiş, bekliyordu. Gül kokusundan almak bana da nasip oldu elhamdülillah.
Medine’den uçak hareket edip memlekete dönerken göz yaşlarıyla yine çağır ey Rabbim dedim… Mekke’de ne kadar koşturduysak, Medine’de bir o kadar dinlendik. Şimdilerde Mekke’nin koşturmacasını, Medine’nin sakinliğini özlüyorum içten içe…
Son olarak bize bu kutsal mekanlarda her türlü hizmeti sağlayan Semerşah ailesinden Rabbim razı olsun. Semerşah ile eşimden ayrı gittiğim halde hiç rahatsız olmadım ve kendimi hiç yalnız hissetmedim. Hocaları, çalışanları hepsi ayrı ayrı ilgilendiler. Rabbime sonsuz şükürler olsun ki beni Semerşah ailesine dahil etti.
Yine çağır Ey Rabbim… Ben yine koşarak gelirim sana…
Yazan: Emine Biçer